İngilizce Açık
Çeviri: açık, Sözlük: türkçe » İngilizce
Kaynak dil:
türkçe
Hedef dil:
İngilizce
Çeviriler:
apparent, clear, bare, naked, evident, plain, manifest, clearly, candid, lucid, limpid, blunt, distinct, outspoken, open, nude, outdoor, light, deficit
Benzer kelimeler
Diğer Diller
Eşanlamlılar & Çeviriler: açık
raw
- ham
- çiğ
- işlenmemiş
- olmamış
- pişmemiş
- açık
- çıplak
- yalın
- bomboş
- tamtakır
- sade
- açık
- adil
- makul
- uygun
- dürüst
- şirin
- açık
- ücretsiz
- özgür
- serbest
- bedava
- boş
- açık
- açık
- serbest
- geniş
- dürüst
- içten
- karara bağlanmamış
- soluk
- solgun
- açık
- uçuk
- sararmış
- benzi atmış
- boş
- yazısız
- açık
- ifadesiz
- anlamsız
- şaşırmış
- geniş
- genel
- enli
- yaygın
- aksanlı
- açık
- açık
- net
- berrak
- temiz
- belirgin
- belli
- hafif
- açık
- yumuşak
- tasasız
- umursamaz
- fingirdek
- gevşek
- serbest
- bol
- gevşemiş
- oynak
- açık
- berrak
- anlaşılır
- aklı başında
- açık
- açık
- aşikâr
- meydanda
- düz
- sade
- yalın
- süssüz
- desensiz
- açık
- yuvarlak
- daire şeklinde
- küresel
- top şeklinde
- tam
- açık
- bariz
- açık
- belli
- samimi
- içten
- dürüst
- candan
- açık
- saf
- direkt
- doğru
- doğrudan doğruya
- dolaysız
- kestirme
- açık
- şaşkın
- ağzı açık
- açık
- çok aralık
- parlak
- berrak
- açık
- patent
- patentli
- tescilli
- açık
- aşikâr
- belli
- sakin
- huzurlu
- durgun
- rahat
- açık
- berrak
- yayılmış
- dağılmış
- genişlemiş
- açık
- iyice açılmış
- sürülen
- kare
- kare şeklinde
- dört köşeli
- dördül
- dik
- açık
- boş
- sahipsiz
- açık
- terkedilmiş
- varissiz
- dalgın
- kristal
- berrak
- parlak
- şeffaf
- açık
- kristal biçiminde
- kararlaştırılmış
- kararlı
- azimli
- kesin
- açık
- tartışmasız
- belirgin
- besbelli
- açık
- aşikâr
- apaçık
- ortada
- maruz
- açık
- korunmasız
- ortada
- ışığa tutulmuş
- ekspres
- açık
- hızlı
- belli
- kesin
- özel
- açık
- apaçık
- ortada
- besbelli
- açık
- açık hava
- açık havada
- dışarıda
- kesin
- tam
- kusursuz
- belirli
- belli
- açık
- açık
- belli
- belirgin
- dürüst
- önde
- görünür
- görülebilir
- görünen
- gözle görülür
- açık
- göze çarpan
- açık
- belli
- bariz
- aşikâr
- ortada
- besbelli
- deklare
- açık
- kesin
- aleni
- kesin
- belirli
- açık
- şüphesiz
- kati
- kuşkusuz
- farklı
- ayrı
- belirgin
- aşikâr
- başka
- açık
- açık
- belirgin
- aşikâr
- belli
- açık sözlü
- aydınlık
- parlak
- açık
- zeki
- açık hava
- açık
- düpedüz
- kesin
- tam
- açık
- açıkça
- sallanan
- salınan
- kuvvetli
- etkili
- ritmik
- açık
- kilitsiz
- açık
- mühürsüz
- sonuçlandırılmamış
- açılmış
- açık
- açık
- kesin
- biçimli
- pürüzsüz
- düzenli
- hoş
- düzgün
- biçimli
- açık
- belirgin
- kesin
- bulutsuz
- açık
- açık
- ortaya konulan
- itiraf edilen
- dekolte
- açık
- eksik
- yetersiz
- açık
- gerekli olan
- düpedüz
- kesin
- tam
- açık
- dobra dobra konuğan
- dobra dobra konuşan
- geniş
- genişleyen
- yayılan
- açık sözlü
- yaygın
- açık
- açıklayıcı
- anlamlı
- açık
- dekolte
- utanmaz
- yüzsüz
- ortada olan
- açık
- bulutsuz
- açık
- berrak
- çıplak
- açık
- şapkasız
- örtüsüz
- karşılıksız
- çizgisiz
- çapraz olmayan
- açık
- sonuna kadar açık
- ardına kadar açık
- açık
- kanunları gevşek
- hoşgörülü
- rakipsiz
- konuşkan
- açık
- açıkça belirtilmiş
- tane tane söylenmiş
- kolay anlaşılan
- düşüncelerini kolay ifade edebilen
- kesin
- son
- koşulsuz
- belirli
- açık
- samimi
- içten
- açık
- dobra dobra
- misafirperver
- konuksever
- ılımlı
- açık
- açık fikirli
- açık
- sınırlanmamış
- değiştirilebilir
- gölgesiz
- belli
- açık
- toprak üstündeki
- toprağın üzerinde olan
- yeryüzündeki
- açık
- kategorik
- koşulsuz
- kesin
- açık
- aşikâr
- belli
- açık
- çok yakın geçen
- yakın mesafeden yapılan
- yakın menzilli
- yatay olarak ateşlenen
- açık
- dolaysız
- yarı saydam
- yarı şeffaf
- belli
- açık
- kesin
- tam
- açık
- aşikâr
- açık
- yapmacıksız
- kılık değiştirmemiş
- açık
- açık
- anlaşılır
- samimi
- korumasız
- korunmasız
- açık
- dikkat çekici
- belli
- açık
- cansız
- açık
- hafif
- karaktersiz
- zayıf
- renksiz
- açık
- açık
- belli
- engellenmemiş
- kapatılmamış
- açık
- karışık olmayan
- açık
- kolay
- basit
- kolay
- dürüst
- doğru sözlü
- açık
- hilesiz
Benzer kelimeler: açık
açık lise, açık oturum nedir, açık lise sınav tarihi, açık ilköğretim, açık lise çıkmış sorular, açık dil sözlüğü İngilizce, İngilizce açık
Çeviriler
- İngilizce açmak - expose, open, disclose, turn up, turn on, turn, to open
- İngilizce açı - angle, Open, terms, terms of, Turn
- İngilizce açıklama - explanation, clarification, account, statement, comment, declaration
- İngilizce açıklamak - explain, clarify, account, describe, describes
Rastgele kelime
İngilizce Açık - Sözlük: türkçe » İngilizce
Çeviriler: apparent, clear, bare, naked, evident, plain, manifest, clearly, candid, lucid, limpid, blunt, distinct, outspoken, open, nude, outdoor, light, deficit
Çeviriler: apparent, clear, bare, naked, evident, plain, manifest, clearly, candid, lucid, limpid, blunt, distinct, outspoken, open, nude, outdoor, light, deficit